24 Aralık 2014 Çarşamba

Puzzle

Kusurlar, hatalar, zaaflar ve her şey bazı zaman puzzle gibiler. Birleştirebilir ve tablonun tümüne bakmayı başarabilirsen iyi; ancak her zaman başarması mümkün değil. İnsanoğluyuz en nihayetinde.

Geçen gün ter kokusu yatak odasına sinmeden hemen önce, kokusu hali hazırda sinmiş ellerine çok başka hayatların, çok başka akılların.
Aramadım, özellikle peşine koşmadım. Tanrı sundu yine, öylece. Puzzle'ın kısmî bütünleşmesi tamamlandı.

Zamanı gelince olacak olan olup, zamanı gelince öğrenilecekler öğreniliyor. Puzzle yavaş yavaş tablo oluyor.

Hatasız değilim; hiç kimse gibi.

Yalnızca
"You fooled me twice, that's my bad."




I'm train wreck in the morning, I'm a bitch in the afternoon.
Every now and then without warning, I can be really mean toward you.
I'm a puzzle yes indeed, ever complex in every way.
All the pieces aren't even in the box, and yet you see the picture clear as day.

Beyoncé Knowless - Flaws and All

9 Aralık 2014 Salı

Hey Sébastien!

N'aber Sebasti? Çok uzun zaman oldu sana yazmıyorum.

Ben nasıl mıyım?
Üzüntümle yorduğum ruhumun çatlak noktalarından sızmaya, yalanlar söylemeye ve maske takmaya devam ediyorum.

Mesela sana... Arkandan var olan tüm olumsuzlukların için atıp tutar, senle bir arpa boyu yol alamayacağımın çığlıklarını atarken, kafamın atık olduğu bir gün senle hayatımı birleştirmeyi bile düşünebiliyorum.
Senin hakkında konuştuğum kişilere söylediklerim mi tutarsız, sana olan tavrım mı?

Ve yahut inkarlar?
Zamanın başlangıcından bu yana süregelen hasır altları? Örnekler rahatsız edecek kadarlar...

Belki de...

Bu akşam J'adore'a gidip şarap içmek güzel bir fikirdir!
Bu önermeyi şimdi mercek altına alalım, bakalım ne çıkacak.

Cevap basit. Bir adet x'imiz var. Bilindiği gibi kendisi bir değişken. Bir parametre. Yani duruma göre farklılık gösterebilen bir şey. Her farklı denklemde farklı değerler biçilebilir kendisine. Bu ön açıklama ile birlikte önce x'imiz enfes bir değer alır denklemde. Sonra aldığı o ilk değerle ikinci bir denklemde yerine yazılır. İçerisine, biraz gözden uzaklardaki y'ler z'ler katılarak kulak memesi kıvamına gelecek kadar pişirilir. Harca katılan diğer parametrelerin etinden sütünden de faydalanılarak yapılan yemeğin güzel aroması damaklarda lezzet bırakır.
Hepimize afiyet olsun.

Dinlemenizi önererek,

Nil Karaibrahimgil - Kek

5 Aralık 2014 Cuma

Sometimes you have nothing but thinking

It's been such a long time for doing surprisingly nothing but thinking, making decisions and minding my own business.
I've got bills to pay, two lectures to study, feeling the obligation on finding a decent job..What I do is listening to music, dreaming and everything. To be honest, what I've been doing is getting odd.

For once, I said something about hearing the crackling voices of the universe. It's happening again. I'm in the middle of it.
Is it an invitation this time? 

I feel just like what Damien Rice said, 
"Cheers darling, you gave me three cigarettes to smoke my tears away. 
What am I darling? 
A whisper in your ear? 
A piece of your cake? 
What am I, darling? 
The boy you can fear or your biggest mistake?"  

When all these do's and don'ts make every single person feel different, why is this tryout about feeling the same things? 


30 Mart 2013 Cumartesi

-

Zaman alışılagelmiş ritmini kaybettiğinde kendi hızına yetişemiyor insan.
Tüm kararlar bu zamanlarda veriliyor.

Anneannem olsa "Özlemek zor ama olsun be evlatçım, bu zamanlar da geçecek." derdi. Genç olunca afilli istiyor tabii insan her şeyi.
Çok özlüyorsun bazı anlarda bazılarını. Yeri geliyor sabah gördüğün arkadaşın oluyor bu, yeri geliyor aylardır görmediğin.

Bir tradition olarak bugünü sol diyez minör olarak uygun gördüm kendime herkese bir la majör armağan etme isteğiyle.

18 Mart 2013 Pazartesi

yol~

Kendini yiyip bitirme Korcan. En nihayetinde değişen tek şey yollar. Koşmalar bitmiyor, birlikte koştukların değişiyor. Yolda olmanın kıymetli olduğunu söyleyen biri vardı. Ya hep bunu söylüyordu ben şimdi anladım ya da o hep yanılıyordu.

Yapma çiçekler gibi, kökeni olmayan büyük laflar etmek yolda olamamayı doğuruyor. Tek devam eden sensin Korcan. Unutma, dileyen dilediğinde gidiyor.

Akoru notası muzigi olmayan gün olmaz. Farkina varışın notası ne ise bugün o gündür.

27 Şubat 2013 Çarşamba

Kısmi Sonsuzluk

Hiçbir zaman ve neredeyse hiçbir koşulda mutlak sessizlik olmuyor.
Eğer yalnızsan elbet sokaktan sesler geliyor.
Yalnız değilsen hiçbir şey olmasa nefes sesi var.
Yalnız ve tamamen yalıtılmış ortamda bile kafanın içinde, çalışan bir mekanizmanın gürültüsü var.

O halde kısmi bir sonsuzluktan bahsediyoruz. Kısmi çünkü teorik olarak tamamen bir sessizlik ya da boşluk var. Ama asla susmayan bir ölüm öncesi zaman var.

Sonsuzluk kısmi olabilir mi?
Bilinç durumunda, iki saniyede bir sıçrama yapan düşünceler susup sessizlik yaratabilir mi?

Bi sürü soru.
Başta bu neyin kafası, önce buna cevap lazım.
Dün gece kafamın içindeki ses sussun da uyuyabileyim diye 4 saat beklemekten hep bunlar.
Bari bu akşam olmasa.
Haydi bakalım hayırlısı.


26 Şubat 2013 Salı

Düşünsene Günü-

Düşünsene, ne kelime ama.
Insan bunu duyar duymaz endorfini salgılamaya başlıyor.
Düşünsene, hiç bir sorunum yok. Düşünsene, şimdi annenin yanında olsan...

Fark ediyorsun ki anlık salgılanan endorfin bunları düşündükçe fazlasıyla geri çekiyor kendini.
Düşünsene gerçekten mutsuz değilsin aslında. Kimse değil. Enerji tüketmenin lüzumu yok.
Düşünsene Korcan, meğersem okulun bitmesine az kaldı.
Söylenenler dikkate alındığında iş de bulmak çok zor değil.

Insanın kendine ettiğini kimse edemezmiş, öyle derdi anneannem.
Hem iyi, hem kötü.

Bugün düşünsene kelimesi günü olsun.
Düşünsene, ilerde bunu okuduğunda kafanda bir iki nota duyacaksın Korcan.
Herkese mutlu düşünsene gunleri...